5 Ağustos 2022 Cuma

YEMEK NEDİR?

Bir eski Ansiklopediden derlediğim yemek nedir anlamı açıklanıyor. Hakikkatten de böyle ve ciddiye alınması gereken bir eylem. Ama toplum ve sosyal medya bunu bozuyor ve ciddiyetsizlik ve özensizlik hastalıkların kapılarını aralıyor. YEMEK NEDİR? 1.Yemek eylemi. 2.Yiyecek yemek: yemek: Giyim kuşam bir yana, bu para yeme içme masraflarımızı bile karşılamaz. 3. Tat, Lezzet: Tatlının görünümü kadar yemesi de güzeldi. 4. Yeme içme, değişik türden besin ve içeceklerle beslenme. Yemeden içmeden kesilmek: Derin bir üzüntünün yada büyük bir heyacanın etkisiyle yemek yiyemez duruma düsmek, iştahı kesilmek: Babasının ölümünden sonra yenmeden içmeden kesildi. -Biyol. Yemeden yoksunluk, bir süre için tamamen ya da kısmen besinden yoksun kalma (Bk. ansikl. böl.) , 5-ANSİKL Biyol. Çeşitli hayvan grupları üzerinde bu bakımdan deneyler yapılmıştır: yumuşakçalar, kabuklular, balıklar böcek larvaları. halkalı solucanlar üzerinde yapılan açlık deneyleri göstermiştir ki gelişmenin yavaşlaması, hatta bazen dokularda değişimsızliğin eşlik ettiği bir gerileme (planaryalar, memertesler) pahasına olmakla birlikte, yemeden yoksunluk yaşam süresini oldukça uzatabilir. Yaşam süresi guppy'lerde 1,5, balanuslarda 3, gammaruslarda 5, patellalarda 8 ve yersolucanında 50 kat artar. 6. Bir kimseye (rüşvet) yedirmek, bir iş yaptırmak, bir çıkar elde etmek amacıyla ona almaya hakkı olmadığı halde para vermek; rüşvet vermek. 7. Yedirip içirmek, besleyip büyütmek. 8. Grav. Oforttan söz ederken, kazınacak flanşı asitle etkimek. Res. Renkleri, çevre çizgilerini yedirmek, bunları herhangi bir kesintiye meydan vermeden, derece derece resmin bütünüyle kaynaştırmak. Terz. Yedirerek dikmek, bir dikiş, bir pens sözkonusuysa, bunları yavaş yavaş azaltmak ya da genişletmek. 9. (ceza, hapis vb.) yemek, yasal yoldan cezalandırılmak- Bu suçtan en az on yıl yer. - 10. Haram rüşvet vb. yemek, hakkı olmayan ya da kendisine yasak edilmiş bir şeyi almak kabul etmek. 11. Para(sını), mal(ını), servetfini) vb. yemek, harcamak, savurganlık etmek, tüketmek: Ömrü boyunca çalışmayıp miras yedi. Hazır para yemek, insan bu eğlence yerinde çok para yiyor Bütün varlığını bir yılda yedi, tüketti. 12.Bir kimsenin parasını yemek, kendi yararına başkasına para harcatmak; o kimse¬ ye alacağını ödememek: Akrabaları adamın yüzüne gülüp parasını yediler. O adam benim yüz bin liramı yedi. 13. Bir kimseyi yemek, bir kişiden söz ederken, o kimsenin gücünü kırmak, perişan etmek, mahvetmek: Kim derdi ki o çelimsiz oğlan bunca yıllık köyün ağasını yiyecek. 14. Bir kimseyi yemek, bir duygudan, bir düşünceden, bir istekten vb. söz ederken, o kimseyi sürekli üzmek, tedirgin etmek, içten içe kemirmek, tüm varlığını ele geçirerek gücünü tüketmek: Çaresizlik kadını yiyordu. Para hırsı adamı yiyor. 15.Bir kimsenin zamanını vb. yemek, bir şeyden (soyut) söz ederken, o kimseyi meşgul etmek, zamanını, ömrünü vb. tüketmek, almak: Bu iş bütün günümü yedi. Politika onun ömrünü yedi. 16. Bir kimseyi gözleriyle yemek, ona cinsel istek duyarak bakmak. 17. Birbirini yemek. onunla geçinememek, kavga etmek: Bu evde herkes birbirini yiyor. 18. Tkz. Bir kimseyi yemek, korkulacak bir yanı olmak (olumsuz anlamda kullanılır): Gelsenize, sizi yiyecek değiliz! Ondan neden korkuyorsun, adam yemiyor ya! 19. Tkz. Bir kimseyi yemek, onu harcamak, hakkını yemek: Bu sefer de yedin beni. 20. Arg. inanmak, kanmak, yutmak: Polis bunu yemez. 21. Yediği naneye bak, yapılan bir işin uygunsuz ve yersiz olduğunu belirtmek için söylenen çıkışma sözü. -Yediği önünde, yemediği ardında, bir kimsenin bolluk içinde yaşadığını belirtmek için söylenir. -Yeme de yanında yat, bir yemeğin çok lezzetli, çok hoş olduğunu anlatmak için kullanılır. -Yiyip bitirmek, tüketmek: Payıma düşeni aynı gün yiyip bitirdim; sürekli tedirgin etmek, sağlığını bozacak kadar üzmek: Onun bu vurdum¬duymazlığı yiyip bitiriyordu annesini 22. Besi. Az yemek, bir ölçüde süreklilik kazanan besin tüketimi yetersizliği. (Bedensel düşkünlük yaratır, hastalıklarda ve ölüm oranında artışa neden olur.) 23. Yemek. -Yenenle yanana dağ dayanmaz, tüketimin çokluğunu, büyüklüğünü vurgulamak için söylenir. 24. Bana o tonda konuşmasını kendime yediremedim. Böyle bir hakareti onurunuza nasıl yedirebiliyorsunuz?