YEMEK YEME BİLİMİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER/AÇIKLAMALAR
Yemeklerin tadımında ve karşılaştırmasında,uymamız
gerekli beş ana kural vardır.
1- tad alma
duyularımızın, maksimum yoğunlukla üstünde durmalıyız. Tadım sırasında hafif aç olmamız gerekir. Bu esnada,açlığımızın
başlangıç noktasında olduğumuzda, tat ve koku alma duyumuz, zihnen de konuya odaklandığımızdan tatları daha dolu ve hassas
bir şekilde algılar ve değerlendirebiliriz.
Tadım anında kişi, en sağlıklı ve tam bilgili düşünçe yapısı içinde olmalıdır. Örneğin,nezle olan
bir kişinin koku ve tad alma
duyuları zayıfladığında veya sinirli bir
şekilde yapılan tadımda tarafsız olunamaz.
2- yemekleri
genel geçerliliği olan kriterlerle tadmaktır. Yemeğin tadını kendinize göre beğenmemek yerine,
saygılı davranıp, onun, geçerli kriterlerinize cevap verip vermediğini
değerlendirmek en doğru davranış olur. Hatta bu hiç yemediğiniz bir yemek de
olabilir. Bizce ilk kabul edilecek kurallardan biri, yemeğin tadına baktıktan
sonra,onu oluşturan öğelerin miktarını algılayabilmektir.
Çünkü tadım,yemeğin ne kadar taze ve sağlıklı olduğunun test edilmesidir. Hatta sizin için
özel olarak yapılmış duygusunu da hissettirir.
3- teori
ve pratik arasında armonik ve dengeli bir oran gerçekleşmesidir. Bu konuda
biraz geçmiş tecrübeler önem arzedecektir. Hatta bu da yeterli olmayacağından,
genel mutfak kültürü hakkında bilgimizin olması da zorunludur. Bazen de ilk kez
karşılaştığımız bir yemeği değerlendirirken, çocukluğumuzdan bu güne
yediklerinizle mukayese edecek şekilde küçük bir hafıza taraması yaptığımızda ,benzer
tatlara yaklaşıyorsa sizlerde mutluluk duygusu oluşacağından dengelerinin doğru
olduğunu anlayabiliriz. Alışkanlıklarınız da sizi bu konuda yanıltmaz. Genelde
bir uyum birlikteliği vardır. Genel beğeni dışı tatlar olsada tecrübe ile
beğeni noktası kolayca yakalananilir.
4- İyi tadlara, hassasiyetle ve bilinçli
olarak yaklaşmak.
Genelde bu
tür eylemlerde kişi kolayca olayın farkına varacaktır. Damağımızın, sıra dışı duygulardan etkilenmesi, dikkatimizi ona
yöneltmemizi sağlar. Bilinçli bir yaklaşımla da onu kolayca analiz
edebilirsiniz. Hayranlığınız gözlerinizden belli olacaktır. Bazen de sıradanlığın
yüzünüze yansıması ise başka türlü olacaktır.
5- Zaman içinde olagelen teknolojik gelişmelerin yanında, gelişen tadlar arasında
da bir denge kurarak mutlak sonuça varmak. Gıda
sektörüne makinalaşmanın girmesiyle artık teknolojik bir ağırlık hakimiyeti
başlamış oluyor. Böyle bir üretimde, artık hazırlanan gıdanın tadına,
üreticinin farklı bilinçle yaklaşması gerekir.
Bunu da, tad ve ekonomik şartların dengesi sağlar. Örnek olarak, bugün makine
desteğinde üretilen mantıların, el ile hazırlananlardan üstün olduğunu kabul
etmeliyiz. Bütün bu vasıflara sahip olan ve bunu anlayan/ayıran kişiye
gastronom denir. Gastronom, gastronomi bilimi içinde bu tür farklılıkları öngören ve kabul eden uzmandır. Gastronomi
bir fen bilimi değildir. Bu kişilerin,gerek tek başlarına edindikleri
tecrübe, gerekse etrafını izleyerek veya aldığı eğitimler sonucunda,
bir program içinde gelişen sosyal bir bilimdir. Bu ,deneme
ve yanılma yöntemiyle elde edilir. Bireysel değerlerin toplamıyla, genel kural
ve kavramlar oluşturulur. Genel kurallar ise toplumun gastronomik değerlerini
belirler. Gastronom aynı zamanda bir tarihçidir. Bir tarihçi gibi geçmişteki doğuşlara
varabilmeli ki, onların geleceklerini yönlendirebilmelidir. Gastronom, en büyük
çelişkiyi, " Ne oldu ki ve ne olabilirdi" sorusunda saklar. Yemeği,tekrar
tekrar tadarak ve düşünerek, sonuca ulaşma yolunu kısaltıp, tam bir uzman olmak
zorundadır. Egoist değildir. Yoğun tad ve lezzet cümbüşünde örnek
durumları keşfettiği zaman onları
kendisine saklamaz. Bunu diğer dostlarıyla paylaşır. Çünkü bu
egoism, sevgi ve saygının
karışımı bir dengedir. Şahsen iyi bulduğunu, diğerleri
içinde en iyisi olduğuna karar verebilendir. Dolayısıyla diğer dost ve
arkadaşlarıyla tecrübelerini karşılaştırır/paylaşır. Geçmişten edindiği tecrübelerle mukayese ederek, yeni değerlere
açık olmalıdır. Gastronomi, muhafazakar bir iletişim-sosyo bilimidır. Bulunan yeni bir tad, geçmişteki tadın yerine
konarak, kalıcı tadın oluşmasına yol açmak için temel bir tad olgusudur. Zaman
içinde değişen ve sabitleşen değerlerle, gastronomi kriterlerine dikkat edilmelidir.
Unutmamlıyız ki, yemekler ve tatları
zaman içinde değişmektedir. Eski yemeklerin % 70’i unutulmuş ve değişmiştir.
Eskilerden %30’u hala devam etmektedir. Yemek bir moda olup, gastronomi de bu
modaya bir uyumdur diyebiliriz…Ve zaman içindeki genel beğeniler çercevesinde
değişmektedir. Ne kadar gelenekçi olursak o kadar yavaş değişime uğrarız. Son
zamanlarda dünyaya açılan ülkemizin ve elimizde bulunan farklı ve tanımadığımız
gıdalarla karşılaşmanın sonucunda, yeni tatları biz kentliler kolayca kabul
ederek değişebilmeliyiz.
Emrullah
Gümüştaş
GASTRONOMİ
Yunan
kokenli ve "midenin ayarlanmasi" olarak bilinen bir kelimedir. İlk
defa archestrato
tarafından kullanılmıştır. Bir eserine bu adı vermiştir. Fakat 1800 yılına
kadar kullanılmamıştır. O yıl yayınlanan " La gastronomie, ou l'homme des champs a table" esriyle yaygınlaşmaya
başlamıştır. Bu anlamıyla yayılmış ve gelmiştir. Bugün ise lezzetli, güzel ve
nefis yemekler yapmak için gerekli yazılı ve yazısız bilgilerin tümünün oluşturduğu
ve hatta sonunda mideyi ayarlayan ve doğru beslenmeyi hedefleyen bir "mutfak sanatı" anlamında kullanılır. Mutfak ile yemek sanatı arasındaki farkları
izleyelim: Latince “culina” dan gelen mutfak sanatı bir sıfat olduğu kadar, bir zamirdir.
Bu ,mobil mutfak sanatına bir bakıştır. Bunun yanında, yemek yapma sanatına ise
mutfak sanatı diyoruz. Kökeni “cucina”
'dan gelir. Pratik ve teknik mutfak bilgilerini içerir. Çıktığından günümüze kadar ,kullanımında ve
anlamında farklılık içeren gastronomi terimi, mide ayarlama veya iyi yemek yeme
sanatından başka diğer alanlarda ve ayrıca tabiatla ilgili terimlerle kullanılarak,
gelişme ve yerleşme sağlamıştır. (şarap gastronomisi gibi). Diğer kullanım alanı
olarak hazır yemek satan müesseselerin, reklam panolarında kullanıldı. Yemek
yapma sanatına profesyonelce yaklaşan kişiye “gastronom” denmesi yanında, yemek sanatıyla yakından uzaktan,
teknik olarak veya tarih bakımından her konuyla ilgilenen kişiye “gastronom” denilmektedir. Lakin genellersek, “ağzının tadını bilen kişi” diyebiliriz.
Emrullah Gümüştaş
morkuzine@blogspot.com
Gurme, Gastronom, Eğitmen Usta
Aşçı.
gumustase@gmail.com
0532 3062976
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder